Aile, Ergeni Cinsellik Konusunda Nasıl Bilgilendirmeli?

Dünya Sağlık Örgütü tarafından 10–19 yaş grubu, “ergen” olarak tanımlanır. Ergenlik dönemi büyümenin ve fiziksel, psikolojik ve sosyal değişimlerin hızlı yaşandığı, çocukluktan yetişkinliğe bir geçiş evresidir. Bu dönem, kızlarda 10–12, erkeklerde 12–14 yaşları arasında bedensel değişimlerle başlar ve bedensel değişimlerle birlikte cinsel davranışlarda da değişimler ortaya çıkar. Bunla birlikte yetişkin cinselliğine hazırlanma, merak ve deneme yanılma davranışları görülür.
Tüm bu değişimlere uyum sağlamak zorlu bir süreç olduğundan, ergenlik döneminde cinsel eğitimin ve ergeni ilgili konularda doğru şekilde bilgilendirmenin önemi büyük. Gelin ergenlik dönemindeki cinsel konularda ergeni bilgilendirme konusuna ve cinsellik eğitimine dair bazı önemli noktalara göz atalım.

Ergenlerin Cinsellikle İlgili Bilgisi Yeterli Değil
Okullardaki cinsel eğitim çalışmaları sırasında öğrencilerin bilgi düzeyleri incelendiğinde, eğitim müfredatında yer alması nedeniyle üreme ve genital organlarla ilgili bilgilerinin olduğu, fakat cinsellik ve cinsel davranış ile ilgili bilgilerinin ya olmadığı ya da  eksik kaldığı görülüyor. Buna karşın ergenlik ve cinsellikle ilgili var olan bilgilerinin bir bölümünün bilimsel temellere dayanan bilgiler olsa da, yine de tam ve doğru olmadığı ortada.
Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği’nin 2006 yılında yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre cinsel sağlık ve üreme konularında ergenlerin bilgi edindiği kaynakların başındaçevre ve arkadaşlar geliyor. Ergenliğin ileriki yıllarında ise ergenlerin medyadan (gazete-dergi, kitaplar, televizyon ve internet) bilgi edindiğini görüyoruz. Ancak bu tür kaynaklardan alınan bilgiler her zaman doğru ve yeterince açıklayıcı olmayabiliyor ve dolayısıyla bu bilgiler, ergende gereksiz bir endişenin doğmasına veya merakın yersiz biçimde artmasına sebep olabiliyor.
Türkiye’de gençlerin cinsel konularda bilgi eksikliklerinin temelinde ailelerin bu konuları “yasak ve ayıp” olarak görüp geleneksel tutumu sürdürmeleri yer alır. Kızlar ve erkekler ergenlik dönemiyle ilgili, özellikle de karşılaşacakları fiziksel değişimlerle ilgili önceden bilgilendirilmediklerinde karmaşa yaşanması kaçınılmazdır. Cinsel konularda ergenin yaşına uygun olarak eğitim verme sorumluluğu ise öncelikle anne-babadadır.

Ergenle Paylaşılacak Bilginin İçeriği Ne Olmalı?
Cinsel davranış ortaya çıkmaya başlamadan önce ebeveynlerin çocuklarıyla konuşarak, duygularını paylaşarak ve insan bedeninin bölümlerini tanıtarak cinsellikle ilgili ilk bilgileri vermeleri oldukça önemli. Ayrıca ergenlere yönelik aile içi bir cinsel eğitimin, duygusal ilişki kurmanın nasıl olduğuna dair bir bilgiyi ve yakınlaşma kavramını içermesi de faydalı olacaktır.
Ebeveynler tarafından yapılacak cinsellik konusundaki bilgilendirmenin içeriği ve yapısı, konuya ilişkin bilimsel kaynaklar doğrultusunda oluşturulabilir ve cinsel sağlık, cinsel davranış ve ilişkiler kavramlarını içerebilir. Şu aşağıdaki bilgiler, ergenlerin içinde bulundukları gelişim döneminin gerektirdiği biçimde aktarılabilir:
  • cinsel anatomik özellikler,
  • yaş dönemlerine göre oluşan fiziksel farklılıklar,
  • ergenlik dönemine ait yaşamakta oldukları ve yaşayacakları değişimler,
  • bebeğin oluşumu ve doğuma ait bilgiler,
  • cinsel yolla bulaşan hastalıklardan ve istenmeyen gebelikten korunma yöntemleri,
  • toplumsal yaşamda uyulması gereken cinselliğe ilişkin bazı sınırlar ile uygun olan ve olmayan cinsel davranışlarla ilgili bilgiler,
  • çocuk cinsel tacizinin ve istismarının önlenmesi için koruyucu bilgi.

Bilgilendirme Şekli Önem Taşıyor
Ergenlerle iletişim kurmak ve onları anlamaya çalışmak ebeveynler için genellikle zorlayıcıdır. Ancak anne-baba çocuklarını yakından tanıyarak bu zorluğun önüne geçebilir. Çocuklar ailelerinden gerekli anlayış ve desteği göremediğinde bunalımı, öfkesi, şiddeti ve dolayısıyla aile içi yaşadığı çatışmaları da artacaktır. Ergenlik döneminde anne-babadan beklenilen şey, çocuklarının akıllarına takılan sorularını rahatça sorabilecekleri biçimde iletişim hattını açık tutmaları ve ortamın uygunluğunu sağlamalarıdır. Uygun olan, ergenin sorduğu soruyla merak ettiği kadarını karşılayacak, yaşına uygun ifadeleri içeren yanıtların kabul ve anlayış ortamı içinde sunulmasını sağlamaktır.
Ergeni, özellikle onda olumsuz duygular yaratacak biçimde (aşağılayarak, korkutarak, görmezden gelerek vb.) yanıtlamak veya cevapsız bırakmak, onun aslında gelişiminin doğal bir parçası olan cinsel merakının karşılık bulamamasına neden olur. Bu tarz yanıtlar veya tümden reddetme, ergenin gereksiz yere suçluluk duymasına, yanlış bir şey yaptığını düşünmesine sebep olabilir. Dahası, cinsellikle ilgili konuları konuşmaktan kaçınmak, bu konuda katı bir tutum içine girmek, çocuğun başka kaynaklara yönelerek her türlü istenmeyen durumla karşılaşma olasılığını arttırır. Ebeveynlerin çocuklarının cinsel hayatlarına olan özgürlükçü ve denetimsiz tutumları da çocukların cinsel kimlikleriyle ve cinsel yaşamla erken yaşta, vakitsizce ve hazırlıksız karşılaşmalarına neden olarak tehlikeli durumlar doğurabilir. Bu nendenle ergenlik dönemine fiziksel gelişimin ötesinde psikolojik olarak hazırlanma süreci de oldukça önemlidir. Şayet anne-baba çocuklarının sorularına yanıt vermekte zorlanırsa, okulun rehberlik servisine başvurabilir veya okul dışından bir uzmandan yardım alabilir.
Sağlıklı bir ergenlik dönemi, ergenin ebeveyninin yönlendirmesi yerine bağımsız bir kimlik kazanmasıyla sona erer. Kimlik duygusunun kazanılması süreci cinsel kimliği; cinsel kimlik gelişimi de kadın veya erkek olma algısını, cinsel yönelimi ve cinsel davranışları içerir. Ebeveyninden bir kopuş anlamına gelmeyen bu kazanım aslında, ergen için daha fazla sorumluluk alarak kendi görüş ve değerlerini belirlemesini ifade eder. Hem anne hem baba bu süreçte ergenden ilgilerini eksik etmemelidir. Aynı zamanda bu ilginin yoğunluğunun ergenlerin cinsiyetlerine bağlı olması, örneğin erkeğin cinselliğinin desteklenmesi ve yüceltilmesinin veya kadının cinselliğinin bastırılması, kontrol edilmeye ve hatta yok sayılmaya çalışılmasının, psikoseksüel gelişimlerini ve ileriki cinsel yaşamlarını olumsuz etkileyebileceği unutulmamalıdır.
Kadınlık ve erkeklik rolleri ve yaşantıları açısından anne ve baba ile iletişim çok önemlidir. Ergenlerin yaşantılarındaki önemli meselelerine dair ebeveynlerin kuracağı açık bir iletişim, daha sonrasında ergenin cinsel sağlığı da içeren konularda ebeveynine başvurmasına yardımcı olacaktır. Aynı zamanda bu konularda ebeveynlerin de kendi bilgilerini ve kişisel cinsel inançlarını gözden geçirmeleri, çocuklara doğru bilginin aktarılmasına fayda sağlayacaktır.

Fatih Rehberlik


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder