Dünyada eğitim




Türkiye’de eğitim sistemi en çok tartışılan konulardan biridir. Eğitim sistemindeki aksaklıklar, yeni öneriler, merkezi sınavlar ile ilgili hemen hemen her gün yeni bir konuyla gündeme gelir. Ancak pek çoğumuz dünyada eğitim ile ilgili neler olup bittiği hakkında fikir sahibi değilizdir. Diğer ülkelerin eğitim sistemleri, dünyada eğitim ile ilgili yeni uygulamalar genellikle kulaktan kulağa yayılan bilgilerde yer alıyor. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde eğitimde odak noktası olan konulara ve yeni yaklaşımlara genel olarak inceleyelim.

Okul Öncesi Eğitimi:

Okul öncesi eğitim ülkemizde belki de en çok atlanan konu. Çocukları okul ve formal eğitim ile ilk tanıştıran, onların sosyalleşmesini ve kendi yaşıtları ile iletişim kurmalarını sağlayan ilk ortamlardır. Ülkemizde okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden öğrenci sayısı oldukça düşüktür. 2005-2006 eğitim öğretim yılında 4 ve 5 yaşlarındaki çocukların sadece %20’si okul öncesi eğitim kurumlarına devam ediyor ve bu öğrencilerin % 80’ini ise 5 yaş öğrencileri oluşturuyor. Ancak Avrupa Birliği ülkelerine baktığımızda okul öncesi eğitim oldukça büyük bir öneme sahiptir. Örneğin, Letonya’da okul öncesi eğitim genel eğitimin bir parçasıdır ve 5-6 yaş çocuklar için zorunludur. Lüksenburg’da da 4-6 yaş arası çocuklar için okul öncesi eğitim zorunludur ve ilkokula hazırlık eğitimi olarak adlandırılır. Bazı ülkelerden okul öncesi eğitim alan öğrencilerin oranlarına bakarsak:

Ülke Adı 3 yaş % 4 yaş % 5 yaş %
Avusturya 66,3 89,8 91,9
Almanya 58,9 83,8 89,8
Yunanistan 54 76
İspanya 95,9 100 100

Okul öncesi eğitimin ilk amacı ilköğretime hazırlıktır. Çocukların gelişimini destekleyen bir eğitim verilir. Bazı ülkelerde yaş gruplarına göre sınıflar yapılırken bazı ülkelerde karma sınıf uygulaması vardır. Okul öncesi eğitimin genel olarak amacı çocukların bedensel, zihinsel, duygusal gelişimlerine destek olmaktır. Kişilik gelişimi odak noktasıdır. Çocukların yaratıcılıklarının ve hayal gücünün, anlama ve kendini ifade etme kapasitelerinin geliştirilmesi oldukça önemlidir. Okul öncesi eğitim genellikle devlet ve belediyeler tarafından desteklenmektedir ve pek çok Avrupa ülkesinde eğitim ücretsizdir. Fransa, İngiltere, Malta, Slovakya ve Yunanistan okul öncesi eğitiminin ücretsiz olduğu ülkelerden bazılarıdır.

Mesleki Eğitim:

Mesleki eğitim tüm ülkelerin ekonomileri için önemlidir. Ülkemizde en çok tartışılan eğitim sorunlarının başında mesleki eğitim gelmektedir. Meslek lisesi ve meslek yüksek okullarından mezun olan kişiler iş dünyasında etkin bir şekilde değerlendirilemediği için her yıl pek çok meslek yüksek okulunun kontenjanı boş kalmaktadır. İşsizlik sorununun çözümüne temel olabilecek noktalardan biri olan mesleki ve teknik eğitimin kalitesi ülkemizin geleceği için oldukça önemlidir.

Mesleki eğitim pek çok Avrupa ülkesinde oldukça önemli bir yere sahip. Pek çok ülkede meslek eğitimi ülkenin dünya ekonomisinde etkin bir yere sahip olması için en önemli araç olarak görmektedir.
Meslek eğitiminde teorik bilgilerin yanısıra uygulamalara da yer veriliyor ve genellikle okullar iş dünyası ile de ilişki içindedirler. Genel lise eğitimi almak istemeyen gençler mesleki eğitime yönlendirilir. Bazı ülkelerde mesleki eğitime yönlendirmede yetenek sınavları yapılır. Yetenek sınavlarını geçen öğrenciler ilgili mesleki eğitimine yönlendirilirler. Avusturya bu tür meslek eğitimin uygulayan ülkeler arasındadır. Bazı ülkelerde ise mesleki eğitimi başarılı olarak tamamlamak için ulusal meslek sınavları ve final sınavlarına girmek gerekmektedir. Estonya ve Portekiz bu uygulamayı yapan ülkeler arasındadır. Fransa’da Milli Eğitim Bakanlığı geleneksel olarak istihdam edilmemiş öğrencilerin temel mesleki eğitimlerinden sorumludur. 20 Aralık 1993 tarihli 5 yıllık yasalarında milli eğitim hizmetlerinin iş, istihdam ve mesleki öğretimde gençlerin mesleki bütünleşmesi için belirli bir sorumluluğa sahip olduğu 54. maddede “Tamamladığı eğitim düzeyi ne olursa olsun eğitim sisteminden ayrılmadan önce her gence meslek eğitimi verilmelidir” şeklinde belirtilmektedir.

Mesleki eğitimde iş dünyası ile ortak projeler yürütmek, öğrencilerin uygulamalı olarak eğitim almaları mezun olduktan sonra hem ilgili sektörü ve çalışma hayatını tanımalarını sağlar ve iş hayatına daha etkin ve becerikli bir şekilde başlamalarını sağlar. Ayrıca pek çok meslek eğitiminde temel meslek eğitimi ve uygulamalı eğitimin yanında genel eğitim de verilmektedir. İrlanda bunu uygulayan ülkeler arasındadır. Ayrıca bazı ülkelerde öğrenciler daha sonraki yıllarda bölümlerini değiştirebilme hakkında sahiptirler ve ilk yöneldikleri meslek eğitiminden farklı bir mesleğe yönelebilirler. Ayrıca hali hazırda çalışan kişilerin yeterliliklerini artırmak için yarım gün mesleki eğitimler de düzenlenmektedir. Avrupa Birliği ülkelerine genel olarak baktığımızda mesleki eğitimler istihdama çalışanlar ve iş hayatına kaliteli kişiler kazandırmak amacıyla yapılmaktadır.

Sınavlar:

Ülkemizde eğitimle ilgili tartışmaların belki de odak noktası merkezi sınavlar yani ÖSS ve OKS’dir. Öğrencileri liselere ve üniversitelere yönlendirmek için farklı ne tür uygulamalar olabileceği sürekli olarak tartışma konusudur. Ancak sınavlar tüm dünyada eğitim sisteminin bir parçasıdır. Yurt dışında uygulanan ve ülkemizde en çok bilinen sınavlardan biri SAT (Scholastic Aptitude Test)’dir. Amerika’da üniversite eğitimi almak isteyenlerin SAT’yi almaları şarttır. Üniversiteler öğrenci kabul ederken SAT puanını dikkate alırlar. Ayrıca Amerika’da yüksek lisans için GRE ve GMAT sınavlarından başarılı olmak gerekir.

Avrupa’da da pek çok ülkede lise ve üniversiteye girişte farklı nitelikte sınavlar yapılmaktadır. Bazı ülkelerde ilköğretimi ya da orta öğretimi başarıyla tamamlamak için merkezi sınavlara girmek gerekirken bazı ülkelerde üniversiteye giriş koşullarından birini merkezi sınavlarda gösterilen başarılar oluşturur.

Danimarka’da temel eğitimin 9. ve 10. sınıflarında bitirme sınavları uygulanır. Üniversiteye yönelik eğitim veren genel liselere devam edebilmek için bu sınavlara katılma zorunluluğu vardır. Estonya’da ise öğrencilerin temel eğitimi tamalayabilmesi için merkezi olarak düzenlenen üç sınava katılmaları gerekir. Başarılı olan öğrenciler okul bitirme sertifikası alırlar. İkinci kademe ortaöğretimde ise öğrencilerin bitirme sertifikası alabilmesi için beş mezuniyet sınavından geçmesi gerekir. Hollanda’da da bazı okul türleri için ulusal sınavlar düzenlenir ve öğrencilerin final derecesi okul notları ve ulusal sınav ortalamasından oluşur.

İlgiltere’de zorunlu eğitim dört kademeden oluşmaktadır. Öğrenciler her kademeden sonra İngilizce, Matematik ve Fen derslerinden ülke genelinde düzenlenen sınavlara girerler. 4. kademe sonunda ise Genel Ortaöğretim Sertifikası sınavına girerler. İspanya ve Yunanistan’da ise üniversiteye girebilmek için üniversite giriş sınavından geçerli not almak gereklidir.

Eğitim’de Yeni Hedefler

2002 yılında Barselona’da toplanan Avrupa Konseyi 2010 yılına kadar gerçekleştirmek üzere tüm üyelerinden eğitim ve öğretimleri ile ilgili hedefler belirlenmiştir. Bu hedefler:

· Okulu erken terk edenlerin oranını Avrupa Birliği ortalaması olan %10 veya daha altı olacak şekilde 2000 yılında belirtilen oranın yarısına indirmelerini,
· Matematik, fen bilimleri ve teknoloji eğitiminde mezuniyet oranlarını cinsiyetler arası olan farkı da dikkate alarak 2000 yılında belirtilen mezuniyet oranından daha yukarı çıkarmalarını,
· 25-64 grubundaki eğitim düzeyini en az ortaöğretim mezuniyeti olmak üzere %80 ve daha üstü bir orana taşımalarını,
· 15 yaş grubunda dil becerileri, matematik ve bilimsel okur yazarlık alanlarında gösterenlerin oranının en azından yarıya indirmelerini,
· Üye ülkelerde hayat boyu öğrenme etkinliklerine katılan 25-64 yaş grubu yetişkin ve çalışan nüfus oranını %10’dan aşağı olmamak üzere en az AB ortalaması olarak %15 oranına taşımalarını istemiştir.

Tüm dünyada genel eğitim düzeyini yükseltmek ve kişilere yaşam boyu eğitim fikrine alıştırmak ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Çalışmalarda odak noktası öğrenci merkezli eğitim yani kişilerin öğrenme ihtiyaçlarına uygun olarak eğitimin düzenlenmesi ve elektronik öğrenmedir (e-learning). Ülkemizde de bu konularla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı öncülüğünde çalışmalar yapılmaktadır. Dünydaki ve ülkemizde eğitimle ilgili yapılan yeni uygulamaların ve reformların çıkış noktasını Alvin Toffler’in sözüyle özetlemek mümkün:
“Geleceğin cahili, okuyamayan kişi olmayacaktır. Nasıl öğreneceğini bilmeyen kişi olacaktır.”

Fatih Rehberlik


1 yorum: