Teog Avantajları Ve Dezavantajları

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, kaldırılan Seviye Belirleme Sınavı’nın (SBS) yerine getirilen Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi’ni (TEOG) 4 Eylül 2013 tarihinde kamuoyuyla paylaştı. Yeni sınav sistemi, kamuoyuna açıklandığı haliyle birçok soruyu da beraberinde getirdi.

Yeni sistem, ‘pedagojik açıdan ne gibi sorumluluklar getirmekte ve eskisinden farkı nedir, ayrıca bu SBS’siz liseye geçme yönteminin güçlü ve zayıf yönleri nelerdir’ sorularından hareketle değerlendirildiğinde, SBS’siz yeni sistemin önemli avantajları bulunmakta, aynı zamanda şimdiden birtakım tedbirler alınmadığı ve geç kalındığı takdirde ileride kısmen sorun teşkil edebilecek eksik ve belirsiz yönleri bulunmaktadır.




Önceden SBS ile liselere geçiş tek bir sınavla ve birkaç saat içinde gerçekleşirken, bu sistemde 6, 7 ve 8. sınıflar olmak üzere bu süreç 3 yıla yayılmaktadır. Öğrenciler her yıl 6+6=12 “denetimli sınav”a gireceklerdir. İki sınavlı derslerin ilki, üç sınavlı derslerin ise ikinci sınavları, illerde “denetimli sınav” şeklinde yapılacak. Okullarda yıllardır gerçekleştirilen sınav sisteminde yapılan tek değişiklik, belirlenen toplam 6 derste yapılan sınavlardan birer tanesinin “denetimli sınav” şeklinde merkezden belirlenecek sorularla kendi öğretmenleri dışında ve gözetiminde yapılacak olmasıdır. Bu yöntem teknik altyapı ve ihtiyaçlar giderildiği takdirde mümkün olabilir. Böylece sınavlar daha objektif bir şekilde tek merkezden belirlenecek ve aynı ya da benzer sorularla tüm öğrenciler sınava girmiş olacaktır. Ancak 6, 7 ve 8. sınıflarda yapılacak olan 12’şer (toplam 36) sınavın, gerek öğrencide gerek velide sınav kaygısını artırmasından endişe duymaktayız.




Altyapı eksikliği, öğretmen açığı vb. sorunlar nedeniyle bugüne kadar okullarda öğrencilerimize verilen eğitimler yeterli olmadığından, hem ulusal hem de uluslararası sınavlarda başarı düzeyi belli seviyelerde kalmıştır. Bu nedenle, aileler, okulun veremediği eğitimi telafi eden kurum ve aracılara başvurmaktaydı. Her ne kadar bu sistem de dershaneleri tamamen ortadan kaldırmayacak olsa da okulun önemini kesinlikle önceki dönemlere göre daha iyi bir seviyeye çıkarma potansiyeli taşımaktadır. Ayrıca öğretmenlerimizi de daha aktif hale getirmekte ve onların toplumsal itibarını daha da artırmaktadır. Kısaca bu sistem, okul ve öğretmen merkezli bir mantıkla hareket etmekte ve öğretmenlerimize yeni fırsatlar sunmaktadır. Umulur ki, bu fırsat iyi organize edilsin ve eğitimde verimlilik daha da artsın.




Tüm Türkiye’de merkezden belirlenen aynı ya da benzer sorularla sınavların yapılması için okullar, iller ve bölgeler arasındaki eğitim ve personel farkının kapatılması için bir an önce gerekli adımların atılması gerekmektedir. Bazı branşlarda, özellikle kırsal bölgelere gidildikçe ciddi öğretmen eksikliği bulunmaktadır. Öğretmen eksikliği bulunan ya da branş öğretmeni dışında başka öğretmen tarafından verilen dersten sınava girecek öğrenciler için yeni bir çalışmanın başlatılması zorunludur.

Öğrenci ve Öğretmenlerin “Denetimli Sınav”la İlgili Altyapı ve Eğitim Eksiklikleri Giderilmeli ve Sınav Bilinciyle İlgili Oryantasyon Eğitimi Verilmelidir.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni sınav sistemiyle ilgili altyapı eksikliklerini bir an önce tamamlaması gerekmektedir. Sadece öğretmen eksikliği değil, özellikle kırsalda eğitim alan öğrencilerin ve öğretmenlerin, bilgisayar kullanma becerilerinin artırılması için eğitimlerin verilmesi gerekmektedir. Sınav zamanında öğrenci ve öğretmenlerin sınavın yapılacağı merkezlere sağlıklı bir şekilde taşınması da önemlidir. İleride tabletler üzerinden yapılması düşünülen sınavlar için henüz tabletli eğitim almayan öğrencilere gereken teknik eğitim verilmelidir. Öncelikle tüm okullarda tablet ve internet donanımının kurulması ve çalışır vaziyette olması gerekmektedir.




Türkiye’de uzun yıllardır ekonomik, sosyal ve eğitimden kaynaklanan bölgesel farklılıklar devam etmektedir. Ekonomi alanında, sağlık alanında birtakım iyileştirmeler olsa da eğitimin niteliği, iller ve bölgeler arasındaki farklar, yapılan ulusal sınavlar neticesinde açıkça görünmektedir. Eğer iyi planlanırsa, her ne kadar bölgeler arasındaki eğitim ve öğretim farkı tamamen yok edilmese de eskiye oranla bize bu farkı azaltma fırsatı vermektedir.




Liselere geçişte SBS kalktığına ve verilen 6 dersten alınacak notların ortalamasına göre değerlendirme yapılacağına göre, bu sistem, notların objektif olarak verileceği konusunda bazı kaygıları beraberinde getirmektedir. Her dönem iki yazılısı olan derslerden birincisi, üç yazılısı olan derslerden ikincisi akademik müfredatı kapsayacak şekilde yapılacak. “Denetimli sınav”dan düşük alan öğrencilerin başarısını bu sınavla öğretmen telafi edebilir ve bu da objektif değerlendirmeye gölge düşürebilir. İleride karşımıza çıkabilecek böyle bir sorunu gidermek için ne tür sağlıklı bir model geliştirmek gerekir? Denetimli ve denetimsiz sınavlar arasında çıkması muhtemel durumlarda farka göre bir değerlendirme mi yapılacak? Burada öğretmenin ve okulun durumu ne olacak? Bu farkı oluşturan başka faktörler var mı? Bütün bunların netliğe kavuşturulması gerekmektedir.

Fatih Rehberlik


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder